Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, bakanlığının sosyal medya hesaplarından, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddiaları hakkında açıklamalarda bulundu. 28 Temmuz-1 Ağustos tarihlerinde çıkan 112 orman yangının 107'sini kontrol altına aldıklarını bildiren Pakdemirli, 5 yangını kontrol altına alma çalışmalarının ise büyük bir özveriyle devam ettiğini aktardı.
Pakdemirli, her yıl orman yangınlarıyla ilgili yangın mevsimi öncesinde gerekli hazırlıkların yapıldığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Orman yangınlarıyla mücadele doğaya karşı yapılan ve değişen koşullar içerisinde sürdürülen bir mücadele yöntemidir. Mevcut imkanların yanında değişen koşullar, yangına müdahalenin şeklini, yöntemini ve süresini belirlemektedir. İHA'lardan alınan görüntüler Yangın Yönetim Merkezinde değerlendirilerek, kara ve hava ekiplerimiz yangınlara yönlendirilmektedir. Orman yangınlarıyla mücadele çalışmalarının planlanması ve uygulanması için her yıl yangın mevsimi öncesinde Orman Genel Müdürlüğümüz tarafından ülke genelini kapsayacak şekilde Orman Yangınlarıyla Mücadele Eylem Planı hazırlanmakta ve bu plan çerçevesinde kurumumuz araç, gereç ve personel planlaması yapılmakta. Sezon öncesi personel eğitimleri ve tatbikatlar yapılmaktadır. Bu tatbikatlar öngörülen bir senaryoya göre gerçekleştiriliyor. Ayrıca valilikler tarafından orman yangınlarıyla mücadele komisyonları tarafından kararlar alınarak, il düzeyinde de kamu kurum ve kuruluşlarının yangınlarla ilgili görevleri belirleniyor."
"Bakanlığımızın THK ile bir sorunu bulunmuyor"Pakdemirli, bakanlığı ile Türk Hava Kurumu (THK) arasında bir sorun bulunmadığına dikkati çekerek, 2020 yılında 2 uçak, 2021 yılında 3 uçak ve 18 helikopterin orman yangınlarıyla mücadelede kullanılmak üzere THK Gökçen Havacılık İktisadi İşletmesinin içinde bulunduğu ortaklıklardan kiralandığını vurguladı.
Geçmişte havaalanından dolum yapan ve tek seferde 1 ton su taşıyan THK uçaklarından yeterli verim alınmadığı için ileriki yıllarda amfibik (deniz ve göllerden dolum yapabilen) uçakların kullanılması yönünde karar alındığını anımsatan Pakdemirli, şu anda kullanılan Turboprop veya Turbofan motorlu uçakların su taşıma kapasitesinin 12 ton olduğunu belirtti.
Manavgat yangınında da uçakların etkili şekilde kullanıldığına işaret eden Pakdemirli, "Yangına müdahalede kullanılan helikopterlerin su taşıma kapasitesi de 10 tona kadar çıkmaktadır. Yani bizdeki 1 helikopter 1 uçak potansiyelinde su atabilmektedir." ifadesini kullandı.
Bakanlığın, tarihinde hiçbir zaman yangın söndürmek için ihaleye çıkmadığını ve çıkmayacağını aktaran Pakdemirli, "Bakanlığımız her yıl mücadele çalışmalarında kullanılacak uçak ve helikopterleri kiralayarak hizmet almaktadır. Uçak ve helikopterlerin sevk ve idaresi tamamen kurum idarecileri tarafından yapılmaktadır." bilgisini verdi.
Pakdemirli, envanterde yangın söndürme uçağı olmadığı eleştirilerine de yanıt vererek, "Esasen havada ne kullandığınız değil, yere ne kadar su attığınız önemlidir. Coğrafyamıza göre helikopterlerin daha faydalı olacağı düşünülmüş ve helikopter sayısı artırılarak, nokta atışı müdahaleler seri hale getirilmiştir. Zamanla filomuza katılan uçaklar, ihtiyaçlar doğrultusunda kullanılmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
"THK'nın yangın söndürme görevi yok"Yangınlara hiçbir zaman THK veya başka bir yüklenicinin müdahale etmediğine dikkati çeken Pakdemirli, şu bilgileri paylaştı:
"Kurumumuz tarafından farklı yüklenicilerden helikopter ve uçak kiralanmaktadır. Kiralanan araçların sevk ve idaresi tamamı ile kurumumuz yöneticileri tarafından yapılmaktadır. Ayrıca '2002 yılında 176 bölgede orman yangını çıktı' ifadesi tamamen yanlıştır. 2002 yılında ülkemizin değişik illerinde ve ilçelerinde 1471 orman yangını meydana gelmiştir. Bu yangınların tamamı ekiplerimizin müdahalesi ile söndürülmüştür. THK kurumunun yangın söndürme gibi bir görevi yoktur. Sadece Orman Genel Müdürlüğüne hava aracı kiralamaktadır."
Pakdemirli, helikopter pervanesinin kozalakları daha uzağa fırlattığı eleştirisine, "Ülkemizde kullanılan yangın söndürme helikopterleri, gövde dışı Bambi Bucket diye adlandırılan su taşıma haznelerindeki su ile yangına müdahale etmektedir. Bambi Bucket'lar helikopterden sarkan bir halatın ucunda pal etkisi yapmayacak bir mesafede bulunduğundan, bir rüzgar etkisi yaratmamaktadır. Tüm dünyada kullanılan helikopterlerin büyük çoğunluğunda bu sistem kullanılmaktadır ve çok etkilidir." yanıtını verdi.
THK'nın bakanlığa bağlı bir birim olmadığını ve vakıflar hukukuna göre yönetildiğini anımsatan Pakdemirli, ilgili konuların vakıf yönetiminin yetkisinde olduğunu aktardı. Pakdemirli, bakanlığın tüm ihalelerini Kamu İhale Kanunu mevzuatına göre yaptığına işaret ederek, "THK bir vakıf olarak diğer istekliler ile aynı şartlara sahiptir. Vakıfların bulunduğu ticari faaliyetlere diğer isteklilerden ayrılarak ayrıcalık tanınması hukuken mümkün değildir." ifadesini kullandı.
Pakdemirli, Bakanlığın yangınla mücadele konusunda çalıştay yapmadığı eleştirisi üzerine de Orman Yangınlarıyla Mücadele Çalıştayı'nın düzenli olarak yapıldığını, son olarak 24-25 Aralık 2020'de Orman Yangınlarıyla Mücadelede Yenilikçi Yaklaşımlar Çalıştayı'nın gerçekleştirildiğini bildirdi.
AA