Bugün meydana gelen 5.9'luk deprem ne kadar kritik bir coğrafyada olduğumuzu yine bize gösterdi. Hükumetimiz 6 Şubat depreminden bugüne, depremden etkilenen vilayetlerin yeniden imarı, sosyal hayatın yeniden başlaması gibi birçok konuda önemli bir çalışmanın içinde. 200 bine yakın konut hak sahibine teslim edilecek. Bugünkü depremde can kaybı olmaması çok sevindirici. Yenilenen konutlar, sağlam şekilde yapılan yapılaşmanın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Tüketiciyi Aldatan Reklamlara Ceza
Ticaret Bakanlığımız bünyesinde iç ticaretten sorumlu birimlerimiz var. Fahiş fiyat, stokçuluk gibi alanları takip eder. Tüketicileri aldatmaya yönelik reklamları inceleyen, raf ve kasa fiyat farkı denetimleri gibi durumları inceleyen bir birimimiz de var. Reklam Kurulu ise aldatıcı reklamlarla uğraşır. Reklam Kurulu 2024 yılı içinde 1542 dosyada aldatıcı reklam bulgularını tespit ederek 206 milyon lira idari ceza ve reklama erişim yasağı getirdi. Cezaların 10 kat artırılması söz konusu.
Fahiş Fiyatla Mücadele
Fahiş fiyata karşı 9 buçuk ayda 340 bin firmaya denetim yapıldı. Kurallara uymayanlara cezalar kesiliyor. Bu cezalar kesildikten sonra Hazine ve Maliye Bakanlığı intikal ettiriliyor ve bu cezalar tahsil ediliyor. Peşin ödemede yüzde 25 indirim uygulaması var. Bizim iç ticaret ve tüketici korunması cezalarında ise uzlaşmaya gittiği takdirde, uzlaşma indirimi gerçekleşebiliyor ama cezalar affedilmiyor. Fahiş fiyatla mücadele kapsamında kesilen ceza 10 bin lirada 100 bin liraya, azami ceza ise 100 bin liradan 1 milyon liraya çıkarıldı. Stokçulukta ise ceza 12 milyon liraya çıkarıldı.
E- Ticaret Sitelerine Gümrük Vergisi
Esnaflarımız, tüccarlarımız, mağaza sahipleri ve bunlarla alakalı iç ticarette gelişme sağlamak zorundayız. Biz bakanlık olarak hem iç hemde dış ticaretin gelişmesi için çalışma sağlıyoruz. Ancak internetin hayatımıza girmesi ile beraber sektörlerde, ürünlerde, ticarette öylesine bir ürün değiştirme şekil değiştirme başladı ki E-Ticaret hayatımızda çok önemli bir yere geldi ve şu anda ticaretin yüzde 21,5'i E-Ticaretten sağlanıyor.
E-İhracata baktığımızda ise 2022 yılında toplam ihracata payı yüzde 1 iken 2024 yılının sonunda yüzde 3'e varacağız.
İhracatçıya Yeni Destek Paketi Var Mı?
Covid-19 geldiği zaman 2020'de dünya ekonomik büyümesini vurdu, bütün ülkeler küçüldü fakat Türkiye büyümeye devam etti. Küresel ticaret 2021 ve 2022 yılında çok büyük artış kaydetti. Bugün küresel ticaretin hacmi 23.7 milyar dolar hizmet ihracatında ise 7.6 milyar dolar toplamda 31.5 trilyon dolar ihracat bulunuyor.
İhracatçılarımız hükümetimizin ve ticaret bakanlığımızın desteği ile tırnakları ile kazıya kazıya ihracat pazarları bulmaya gayret ediyorlar. Bizim bakanlık olarak bütçemizin yüzde 60'ını özellikle mal ve hizmet ihracatçılarına verdiğimiz turquality marka destelerimiz var. Bunu yanında uluslararası fuarlara katılım desteği sağlıyoruz.
Bunun yanında genel ticaret heyetleri sektörler bazında düzenleniyor ve bunlarında masraflarını karşılıyoruz. Yazılım, savunma sanayi gibi sektörler bizim için öncelikli ama tekstil, demir- çelik, mobilya, kimya ve enerji ürünleri gibi birçok sektör bu programlardan yararlanabiliyor.
21.2 milyar destek ayırdık.Geçen yıl 22 bin 500 kadar bu yıl ise 26 binin üzerinde firmalar bu desteklerden yararlandı. Bu bütçe yetmediği durumda Hazine ve Maliye Bakanlığımızdan destek talep edeceğiz. İhracatçımıza her türlü desteği veriyoruz ve ihracatımızı arttırmak zorundayız. İlk 9 ayda ithalat yüzde 9 azaldı.
Döviz Meselesinde Sorun Yok
Türkiye döviz meselesinde çok önemli bir yol aldı. İthalatımızı rahatça yapacak kadar döviz biriktirmeye başladık. Brüt döviz rezervlerimiz 98 milyar dolardan 157 milyar dolara çıktı. Bu da mali piyasalarda istikrar ve dengeleme getirdi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat İsrail ile Ticaret Meselesini Grafiklerle Açıkladı! "Yalan Furyası Başlattılar"
Bakan Bolat, "2023'te 7 Ekim'den önceki son 3 ayda ticaretimizde yüzde 40 civarında azalma olunca bizim ihracatımız 5.5 milyar dolara geriledi. Seçimlerden önce "İsrail'le ticaret artıyor" diye yalan furyası başladı. 9 Nisan'a kadar aldığımız ambargo kararına kadar bizim ticaretimiz yüzde 30 civarında azalma gösterdi." dedi.
Muhalfetin algı operasyonuna da tepki gösteren Bakan Bolat, açıklamasının devamında, "Ana muhalefetin sözcüsü Genel Başkan Yardımcısı'nın açıklaması var, "İsrail İstatistik Enstitüsü'nün rakamlarına göre" diyor. Yani Türkiye'yi değil kendisine referans olarak İsrail'i alıyor. Çünkü İsrail buradan gelen ürünleri burada yine kendi istatistiğine yazıyor. Yazınca sanki Türkiye'den İsrail'le ticaret yapıyormuş gibi bir algı yapıyor ve bunu da bu çevrelere servis ediyor. Utanılacak acınacak bir durum" ifadelerini kullandı.
"Cumhurbaşkanımız Bu Meşhur Haritayı Bm'de Herkesin Gözüne Sokarcasına Gösterdi"
Bakan Bolat'ın açıklamalarında satır başları şöyle: "1946'da yeşil renk olan Filistin, beyaz noktalar İsrail-Yahudi toplumu o zaman İsrail yok. Yahudi toplumunun yaşadığı yerler. Cumhurbaşkanımız bu meşhur haritayı BM'de herkesin gözüne sokarcasına gösterdi. BM 1947'de parçalanma bölünme planını Güvenlik Konseyi bir karar kabul ediliyor. Şu beyazlar İsrail toprakları yüzde 55'i oluşturuyor. Yeşil noktalar Filistin kurulacak, Filistin toprakları olarak ayırılıyor. Bu da yüzde 45'i oluşturuyor. Daha öncede bütün bunlar Osmanlı döneminde bizim kontrolümüz altındaydı. 1949-1967 arasında sürekli arda çatışmalar devam ediyor. İsrail şurada kıyı başını tuttuktan sonra sürekli terör örgütleri vasıtasıyla Arap-Filistinli kardeşlerimizi yerlerinden ederek ittire ittire 1967 savaşından önce o 6 gün burada Kudüs Filistin tarafındaydık. Komple Doğu ve Batı Kudüs'ü olarak burası yekpare bir Batı Şeria bölgesi. Burası da Gazze bölgesiydi. Burada iki liman var. Hayfa limanı ve Aşdod limanı. Güney'de Hayfa, Kuzey'de başkent Tel Aviv'de burada. 2008'den sonra günümüzde olan olan süreçte baktığımızda buradaki yeşil renkli Filistin toprakları parça parça ayrılmış. Cepler halinde oluyor. İsrail hepsinin aralarına kendi yerleşim bölgelerini koyuyor. Dışardan getirdikleri göçmenleri buralara yerleştiriyor. Gazze'de Filistin devletinin ağırlığı var. Hamas yönetimince yönetiliyordu. Doğu Kudüs Müslümanları çoğunlukta olduğu yer, Batı Kudüs ise Yahudilerin çoğunlukta olduğu bir yer. Gazze'deki Filistinlilerin toplam nüfusu 5.5 milyonda fazla. Buna karşı şu beyazlık alanda görülen İsrail topraklarındaki nüfus ise 9.7 milyon ancak onunda 2.2 milyonu İsrail vatandaşı olan Araplar yani Filistinliler. Onlar işgalden sonra oralarda kalmışlar. Ve orada hayatlarına devam ettiriyorlar. Bunu niye söyledim. Ticaret konusuna açıklık getirmek için söyledim.
"Biz Türkiye Olarak Başından İtibaren Bu Diplomatik Baskıda Bulunduk"
7 Ekim olayları başladıktan sonra İsrail önce hava bombardımanı ile Gazze'yi 3-4 hafta maalesef bombaladı. Çok büyük can kayıpları yaşandı. Ondan sonra kara harekâtına girdi. Ortalığı yakmaya yıkmaya devam etti. Ve bugün itibariyle 42 bin 542 kadar şehit var. 100 bine yakın yarlı var. Ancak Yıkıntıların ardından da 8-10 bin kadar vefatların olduğu söyleniyor. Türkiye Cumhuriyeti ne yaptı? Filistinlilerin öldürülmesini bombalanmasını şehit edilmesi önlemek için büyük bir başından itibaren büyük bir baskı uygulamaya çalıştı. Sayın Cumhurbaşkanımız, Dışişlerimiz, İçişlerimiz ateşkes için büyük bire çaba sarf etmeye başladılar. Uluslararası platformları harekete geçirmek için gayret ediyoruz. Hala da bu devam ediyor. Lahey'de Uluslarası Adalet Divan'ında İsrail'in soykırımla ile suçlanması davası başlandı. Biz bütün belge ve bilgileri oraya sunduk. Ayrıca müdahil olma talebinde bulunduk. İsrail soykırımla suçlandı. Güvenlik Koonseyi'nde yaz başında ateşkes kararı çıktı. ABD veto etmedi. Fakat İsrail durmadı. Biz Türkiye olarak başından itibaren bu diplomatik baskı çabalarımızın yanında MısIr'ın El-Ariş limanı üzerinden Refah kapısından Gazze'deki kardeşlerimize yardımlarımız ulaştırmaya çalıştık. Yaralılar hastaları el-Ariş üzerinde Türkiye'ye getirdik. Bugüne kadar 84 bin gıda ve sağlık gereçlerini Gazze'ye sokmayı başardık..
"İsrail'le Ticaret Artıyor" Diye Yalan Furyası Başladı
Bu arda 5.5 milyon insan var. Burada hayat devam ediyor. Bizim ticaretimiz azaldıkça yalan furyası başlamaya başladı. 9 Nisan'a kadar aldığımız ambargo kararına kadar bizim ticaretimiz yüzde 30 civarında azalma gösterdi. İlk nokta 2022 yılı bu bölgenin tamamına ihracatımız, 2.5 milyar dolar ithalatımız yani 9.5 milyar dolarlık bir ticaret var. İthalatçılarda var buradan ithalat yapanlar. Onlar Filistin'den çok direkt İsrail'den mal alanlardı. Bu anlamda 2023'te 7 Ekim'den önceki son 3 ayda ticaretimizde yüzde 40 civarında azalma olunca bizim ihracatımız 5.5 milyar dolara geriledi. İthalatımızda 2 milyar dolara geriledi. Filistin dahil bu bölgenin tamamı için. Fakat o arada yerel seçim yaklaşıyordu. Ocak ayında, "Yok İsrail'e ticaret artmaya başladı" yalanı söylendi. Hâlbuki seçimlerden önce "İsrail'le ticaret artıyor" diye yalan furyası başladı. Bizde Ticaret Bakanlığı olarak her yalanın karşısında bu azalan ithalat ve ihracat rakamlarını ortaya koyduk. Ama seçim yaklaştığı için İsrail'e karşı meydan okuyan ve bütün dünyada Filistinlilerin adeta en önde gelen umudu olan Türkiye'nin politikasını seçimleri öncesi yıpratma gayesiyle bu konuda yalanlar artmaya başladı. İşte Türkiye savunma sanayi ihracatı yapıyor. Silah satıyor. Yalanı seçimlerden birkaç hafta önce konuşuldu. Bunu belli İsrail çevrelerinden beslenen özellikle yurt dışına kaçan bazı troller vurguluyorlar.
İşte İsrail ile Ticaret Meselesinde Gerçekler
Seçimlerden önce "İsrail'le ticaret artıyor" diye yalan furyası başladı. 9 Nisan'a kadar aldığımız ambargo kararına kadar bizim ticaretimiz yüzde 30 civarında azalma gösterdi. İsrail ateşkesi kabul edene kadar karardan vazgeçilmeyecek.
Muhalefet İsrail'i Referans Alıyor
Gerçek şu Filistin'le olan ticarete yazılan rakam bizim istatistiklerimizde Filistin'e direkt kodla yazıldığı için artmaya başladı. Daha önce neydi bütün ticaret İsrail üzerine yazılıyordu. Şimdi Filistin'e yazılınca, "Filistin'e gönderilen mallar aslında İsrail'e gönderiliyor, İsrail'le ticaret devam ediyor" yalanına, tezviratına devam ediyor aynı çevreler. Ana muhalefetin sözcüsü Genel Başkan Yardımcısı'nın açıklaması var, "İsrail İstatistik Enstitüsü'nün rakamlarına göre" diyor. Yani Türkiye'yi değil kendisine referans olarak İsrail'i alıyor. Çünkü İsrail buradan gelen ürünleri burada yine kendi istatistiğine yazıyor. Yazınca sanki Türkiye'den İsrail'le ticaret yapıyormuş gibi bir algı yapıyor ve bunu da bu çevrelere servis ediyor.
Utanılacak Bir Durum
Utanılacak acınacak bir durum ki Filistin'in tek umudu olan sayın Cumhurbaşkanımız ve Türk hükümetini değil, İsrail'den gelen haberlerle bu yalan ve tezviratı yapıyorlar.
Tüketiciyi Aldatan Reklamlara Ceza
Ticaret Bakanlığımız bünyesinde iç ticaretten sorumlu birimlerimiz var. Fahiş fiyat, stokçuluk gibi alanları takip eder. Tüketicileri aldatmaya yönelik reklamları inceleyen, raf ve kasa fiyat farkı denetimleri gibi durumları inceleyen bir birimimiz de var. Reklam Kurulu ise aldatıcı reklamlarla uğraşır. Reklam Kurulu 2024 yılı içinde 1542 dosyada aldatıcı reklam bulgularını tespit ederek 206 milyon lira idari ceza ve reklama erişim yasağı getirdi. Cezaların 10 kat artırılması söz konusu.
Fahiş Fiyatla Mücadele
Fahiş fiyata karşı 9 buçuk ayda 340 bin firmaya denetim yapıldı. Kurallara uymayanlara cezalar kesiliyor. Bu cezalar kesildikten sonra Hazine ve Maliye Bakanlığı intikal ettiriliyor ve bu cezalar tahsil ediliyor. Peşin ödemede yüzde 25 indirim uygulaması var. Bizim iç ticaret ve tüketici korunması cezalarında ise uzlaşmaya gittiği takdirde, uzlaşma indirimi gerçekleşebiliyor ama cezalar affedilmiyor. Fahiş fiyatla mücadele kapsamında kesilen ceza 10 bin lirada 100 bin liraya, azami ceza ise 100 bin liradan 1 milyon liraya çıkarıldı. Stokçulukta ise ceza 12 milyon liraya çıkarıldı.
E- Ticaret Sitelerine Gümrük Vergisi
Esnaflarımız, tüccarlarımız, mağaza sahipleri ve bunlarla alakalı iç ticarette gelişme sağlamak zorundayız. Biz bakanlık olarak hem iç hemde dış ticaretin gelişmesi için çalışma sağlıyoruz. Ancak internetin hayatımıza girmesi ile beraber sektörlerde, ürünlerde, ticarette öylesine bir ürün değiştirme şekil değiştirme başladı ki E-Ticaret hayatımızda çok önemli bir yere geldi ve şu anda ticaretin yüzde 21,5'i E-Ticaretten sağlanıyor.
E-İhracata baktığımızda ise 2022 yılında toplam ihracata payı yüzde 1 iken 2024 yılının sonunda yüzde 3'e varacağız.
İhracatçıya Yeni Destek Paketi Var Mı?
Covid-19 geldiği zaman 2020'de dünya ekonomik büyümesini vurdu, bütün ülkeler küçüldü fakat Türkiye büyümeye devam etti. Küresel ticaret 2021 ve 2022 yılında çok büyük artış kaydetti. Bugün küresel ticaretin hacmi 23.7 milyar dolar hizmet ihracatında ise 7.6 milyar dolar toplamda 31.5 trilyon dolar ihracat bulunuyor.
İhracatçılarımız hükümetimizin ve ticaret bakanlığımızın desteği ile tırnakları ile kazıya kazıya ihracat pazarları bulmaya gayret ediyorlar. Bizim bakanlık olarak bütçemizin yüzde 60'ını özellikle mal ve hizmet ihracatçılarına verdiğimiz turquality marka destelerimiz var. Bunu yanında uluslararası fuarlara katılım desteği sağlıyoruz.
Bunun yanında genel ticaret heyetleri sektörler bazında düzenleniyor ve bunlarında masraflarını karşılıyoruz. Yazılım, savunma sanayi gibi sektörler bizim için öncelikli ama tekstil, demir- çelik, mobilya, kimya ve enerji ürünleri gibi birçok sektör bu programlardan yararlanabiliyor.
21.2 milyar destek ayırdık.Geçen yıl 22 bin 500 kadar bu yıl ise 26 binin üzerinde firmalar bu desteklerden yararlandı. Bu bütçe yetmediği durumda Hazine ve Maliye Bakanlığımızdan destek talep edeceğiz. İhracatçımıza her türlü desteği veriyoruz ve ihracatımızı arttırmak zorundayız. İlk 9 ayda ithalat yüzde 9 azaldı.
Döviz Meselesinde Sorun Yok
Türkiye döviz meselesinde çok önemli bir yol aldı. İthalatımızı rahatça yapacak kadar döviz biriktirmeye başladık. Brüt döviz rezervlerimiz 98 milyar dolardan 157 milyar dolara çıktı. Bu da mali piyasalarda istikrar ve dengeleme getirdi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat İsrail ile Ticaret Meselesini Grafiklerle Açıkladı! "Yalan Furyası Başlattılar"
Bakan Bolat, "2023'te 7 Ekim'den önceki son 3 ayda ticaretimizde yüzde 40 civarında azalma olunca bizim ihracatımız 5.5 milyar dolara geriledi. Seçimlerden önce "İsrail'le ticaret artıyor" diye yalan furyası başladı. 9 Nisan'a kadar aldığımız ambargo kararına kadar bizim ticaretimiz yüzde 30 civarında azalma gösterdi." dedi.
Muhalfetin algı operasyonuna da tepki gösteren Bakan Bolat, açıklamasının devamında, "Ana muhalefetin sözcüsü Genel Başkan Yardımcısı'nın açıklaması var, "İsrail İstatistik Enstitüsü'nün rakamlarına göre" diyor. Yani Türkiye'yi değil kendisine referans olarak İsrail'i alıyor. Çünkü İsrail buradan gelen ürünleri burada yine kendi istatistiğine yazıyor. Yazınca sanki Türkiye'den İsrail'le ticaret yapıyormuş gibi bir algı yapıyor ve bunu da bu çevrelere servis ediyor. Utanılacak acınacak bir durum" ifadelerini kullandı.
"Cumhurbaşkanımız Bu Meşhur Haritayı Bm'de Herkesin Gözüne Sokarcasına Gösterdi"
Bakan Bolat'ın açıklamalarında satır başları şöyle: "1946'da yeşil renk olan Filistin, beyaz noktalar İsrail-Yahudi toplumu o zaman İsrail yok. Yahudi toplumunun yaşadığı yerler. Cumhurbaşkanımız bu meşhur haritayı BM'de herkesin gözüne sokarcasına gösterdi. BM 1947'de parçalanma bölünme planını Güvenlik Konseyi bir karar kabul ediliyor. Şu beyazlar İsrail toprakları yüzde 55'i oluşturuyor. Yeşil noktalar Filistin kurulacak, Filistin toprakları olarak ayırılıyor. Bu da yüzde 45'i oluşturuyor. Daha öncede bütün bunlar Osmanlı döneminde bizim kontrolümüz altındaydı. 1949-1967 arasında sürekli arda çatışmalar devam ediyor. İsrail şurada kıyı başını tuttuktan sonra sürekli terör örgütleri vasıtasıyla Arap-Filistinli kardeşlerimizi yerlerinden ederek ittire ittire 1967 savaşından önce o 6 gün burada Kudüs Filistin tarafındaydık. Komple Doğu ve Batı Kudüs'ü olarak burası yekpare bir Batı Şeria bölgesi. Burası da Gazze bölgesiydi. Burada iki liman var. Hayfa limanı ve Aşdod limanı. Güney'de Hayfa, Kuzey'de başkent Tel Aviv'de burada. 2008'den sonra günümüzde olan olan süreçte baktığımızda buradaki yeşil renkli Filistin toprakları parça parça ayrılmış. Cepler halinde oluyor. İsrail hepsinin aralarına kendi yerleşim bölgelerini koyuyor. Dışardan getirdikleri göçmenleri buralara yerleştiriyor. Gazze'de Filistin devletinin ağırlığı var. Hamas yönetimince yönetiliyordu. Doğu Kudüs Müslümanları çoğunlukta olduğu yer, Batı Kudüs ise Yahudilerin çoğunlukta olduğu bir yer. Gazze'deki Filistinlilerin toplam nüfusu 5.5 milyonda fazla. Buna karşı şu beyazlık alanda görülen İsrail topraklarındaki nüfus ise 9.7 milyon ancak onunda 2.2 milyonu İsrail vatandaşı olan Araplar yani Filistinliler. Onlar işgalden sonra oralarda kalmışlar. Ve orada hayatlarına devam ettiriyorlar. Bunu niye söyledim. Ticaret konusuna açıklık getirmek için söyledim.
"Biz Türkiye Olarak Başından İtibaren Bu Diplomatik Baskıda Bulunduk"
7 Ekim olayları başladıktan sonra İsrail önce hava bombardımanı ile Gazze'yi 3-4 hafta maalesef bombaladı. Çok büyük can kayıpları yaşandı. Ondan sonra kara harekâtına girdi. Ortalığı yakmaya yıkmaya devam etti. Ve bugün itibariyle 42 bin 542 kadar şehit var. 100 bine yakın yarlı var. Ancak Yıkıntıların ardından da 8-10 bin kadar vefatların olduğu söyleniyor. Türkiye Cumhuriyeti ne yaptı? Filistinlilerin öldürülmesini bombalanmasını şehit edilmesi önlemek için büyük bir başından itibaren büyük bir baskı uygulamaya çalıştı. Sayın Cumhurbaşkanımız, Dışişlerimiz, İçişlerimiz ateşkes için büyük bire çaba sarf etmeye başladılar. Uluslararası platformları harekete geçirmek için gayret ediyoruz. Hala da bu devam ediyor. Lahey'de Uluslarası Adalet Divan'ında İsrail'in soykırımla ile suçlanması davası başlandı. Biz bütün belge ve bilgileri oraya sunduk. Ayrıca müdahil olma talebinde bulunduk. İsrail soykırımla suçlandı. Güvenlik Koonseyi'nde yaz başında ateşkes kararı çıktı. ABD veto etmedi. Fakat İsrail durmadı. Biz Türkiye olarak başından itibaren bu diplomatik baskı çabalarımızın yanında MısIr'ın El-Ariş limanı üzerinden Refah kapısından Gazze'deki kardeşlerimize yardımlarımız ulaştırmaya çalıştık. Yaralılar hastaları el-Ariş üzerinde Türkiye'ye getirdik. Bugüne kadar 84 bin gıda ve sağlık gereçlerini Gazze'ye sokmayı başardık..
"İsrail'le Ticaret Artıyor" Diye Yalan Furyası Başladı
Bu arda 5.5 milyon insan var. Burada hayat devam ediyor. Bizim ticaretimiz azaldıkça yalan furyası başlamaya başladı. 9 Nisan'a kadar aldığımız ambargo kararına kadar bizim ticaretimiz yüzde 30 civarında azalma gösterdi. İlk nokta 2022 yılı bu bölgenin tamamına ihracatımız, 2.5 milyar dolar ithalatımız yani 9.5 milyar dolarlık bir ticaret var. İthalatçılarda var buradan ithalat yapanlar. Onlar Filistin'den çok direkt İsrail'den mal alanlardı. Bu anlamda 2023'te 7 Ekim'den önceki son 3 ayda ticaretimizde yüzde 40 civarında azalma olunca bizim ihracatımız 5.5 milyar dolara geriledi. İthalatımızda 2 milyar dolara geriledi. Filistin dahil bu bölgenin tamamı için. Fakat o arada yerel seçim yaklaşıyordu. Ocak ayında, "Yok İsrail'e ticaret artmaya başladı" yalanı söylendi. Hâlbuki seçimlerden önce "İsrail'le ticaret artıyor" diye yalan furyası başladı. Bizde Ticaret Bakanlığı olarak her yalanın karşısında bu azalan ithalat ve ihracat rakamlarını ortaya koyduk. Ama seçim yaklaştığı için İsrail'e karşı meydan okuyan ve bütün dünyada Filistinlilerin adeta en önde gelen umudu olan Türkiye'nin politikasını seçimleri öncesi yıpratma gayesiyle bu konuda yalanlar artmaya başladı. İşte Türkiye savunma sanayi ihracatı yapıyor. Silah satıyor. Yalanı seçimlerden birkaç hafta önce konuşuldu. Bunu belli İsrail çevrelerinden beslenen özellikle yurt dışına kaçan bazı troller vurguluyorlar.
İşte İsrail ile Ticaret Meselesinde Gerçekler
Seçimlerden önce "İsrail'le ticaret artıyor" diye yalan furyası başladı. 9 Nisan'a kadar aldığımız ambargo kararına kadar bizim ticaretimiz yüzde 30 civarında azalma gösterdi. İsrail ateşkesi kabul edene kadar karardan vazgeçilmeyecek.
Muhalefet İsrail'i Referans Alıyor
Gerçek şu Filistin'le olan ticarete yazılan rakam bizim istatistiklerimizde Filistin'e direkt kodla yazıldığı için artmaya başladı. Daha önce neydi bütün ticaret İsrail üzerine yazılıyordu. Şimdi Filistin'e yazılınca, "Filistin'e gönderilen mallar aslında İsrail'e gönderiliyor, İsrail'le ticaret devam ediyor" yalanına, tezviratına devam ediyor aynı çevreler. Ana muhalefetin sözcüsü Genel Başkan Yardımcısı'nın açıklaması var, "İsrail İstatistik Enstitüsü'nün rakamlarına göre" diyor. Yani Türkiye'yi değil kendisine referans olarak İsrail'i alıyor. Çünkü İsrail buradan gelen ürünleri burada yine kendi istatistiğine yazıyor. Yazınca sanki Türkiye'den İsrail'le ticaret yapıyormuş gibi bir algı yapıyor ve bunu da bu çevrelere servis ediyor.
Utanılacak Bir Durum
Utanılacak acınacak bir durum ki Filistin'in tek umudu olan sayın Cumhurbaşkanımız ve Türk hükümetini değil, İsrail'den gelen haberlerle bu yalan ve tezviratı yapıyorlar.
T.C. TİCARET BAKANLIĞI