Kurulduğu günden bu yana 43 yıldır hava araçlarıyla gökyüzünde yurdun güvenliğini sağlayan Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığı, yetiştirdiği başarılı pilotlar ile her geçen gün gücüne güç katıyor. Meslek hayatında 6 yılı geride bırakan Pilot Komiser Ebru Melek Kof ise suç ve suçlarla mücadelede etkin rol üstleniyor. Zorlu pilotaj eğitimlerinin ardından çocukluk hayali mesleğini icra etmeye başlayan Kof, gökyüzünde aktif görev alan 3 kadın pilottan birisi olarak farklı operasyonlarda yer alıyor. Türk kadınının her alandaki etkin gücünü pilotluk yaptığı farklı helikopterlerle gösteren 31 yaşındaki Kof, aynı zamanda birçok hemcinsine de yol gösterip cesaretlenmesine neden oluyor.
“Polisliği Seçme Nedenim Üniformaya Olan aşkımdı”
Polis olmayı küçük yaşlardan beri hedeflediğini söyleyen Pilot Komiser Ebru Melek Kof, “6 yıldır uçucu personel olarak görev yapıyorum. Polisliği seçme nedenim üniformaya olan aşkımdı. Bu üniformayla görevimi yaptığım için çok mutluyum. Havacı pilotluk ise çocukluk hayalimdi. Onu da gerçekleştirdiğim için çok mutluyum. Bu üniforma altında görev yapmak çok fazla gurur veriyor. Türkiye’deki diğer kadınlara ve çocuklara da örnek olduğumuz için gururluyuz. Bu bana ayrı bir haz veriyor. Birçok farklı operasyon ve göreve katılıyoruz. Çok dinamik ve çeşitli bir görev alanımız var. Görevimizin bu kadar zor olması ise bizi dinç tutuyor” ifadelerini kullandı.
“Farklı Eğitimlerden Geçtim”
Eğitim süreci ile ilgili konuşan Pilot Kof, “İlk başta havacılık sınavına başvurdum ve 7 aşamalı bir sınava tabi tutuldum. Bu sınavlarda başarılı oldum. Daha sonra helikopter tipi havacılık alanına seçildim. Ardından da yurt dışında 8 ay eğitim aldım. Sonra tekrar yurda dönüp buradaki hava araçlarımızla ilgili eğitim gördüm” diye konuştu.
“Uçuş Görevimizin Bir Gün Öncesinden Hazırlıklara Başlıyoruz”
Uçuşu etkileyen birçok etken olduğunu belirten Kof, “Havacılık Daire Başkanlığında mevcut olan ‘Bell 429, Skorsky’ ve ‘T70’ tipi helikopterlerde intibaklıyım. Havada kalma süremizi etkileyen birçok durum var. Ortalama iki buçuk saat havada kalabiliyoruz. Toplam uçuş saatim ise 900. Uçuş görevimizin bir gün öncesinden hazırlıklara başlıyoruz. Her zaman hazırlıklı olmamız gerekiyor. Hazırlıklara önceden başlarsak görevimizi en güzel şekilde yerine getirebiliyoruz” dedi.
“Uçtuğumuz Yerin Coğrafyası Bizi Çok Etkiliyor”
Havadayken karşılaşabilecekleri olumsuz durumlardan bahseden Kof, “Genellikle alçak irtifada uçuyoruz. O yüzden uçtuğumuz yerin coğrafyası da bizi çok etkiliyor. Meteorolojik şatların kötü olması veya engebeli arazilerde uçmak gibi etkenler bizlere zaman zaman sıkıntı oluşturabiliyor. Bu gibi durumlarda uçuşun yapılması ya da iptal olmasına karar vermemiz gerekiyor. Elektrik telleri ise en büyük korkularımızdan birisi. Onlar da bizim için tehdit” ifadelerini kullandı.
“Doğal Afetlerde Aldığımız Görevlerin Anlam ve Önemi Bizim İçin Daha Büyük”
Meydana gelen afetler sebebiyle icra ettikleri görevlerin kendileri için büyük anlam taşıdığını dile getiren Kof, “Doğal afetlerde aldığımız görevler çok daha zor ve unutulmaz oluyor. Anlam ve önemi bizim için daha büyük. Deprem bölgesinde yollar kapandığında insanlara helikopterle yardım götürebildik. Bu da bize büyük bir gurur ve onur veriyor” şeklinde konuştu.
Mesleği gereği farklı karakteristik aksiyonlar alabildiği durumlar olduğunu anlatan Kof, “Kokpitin dışarıdaki kişiliğime göre çok farklı bir disiplini var. O disiplinle birlikte başka bir kimliğe de büründüğümüz anlar oluyor. Zaten o ortam da uçuşumuzu profesyonel bir şekilde gerçekleştirmemiz için çok uygun” dedi.
T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI